Zileli Nakkaş Emin ve kalemkari Süslemeleri

01.02.2021
975

Genel Bilgi

ANADOLU’DAKİ İLK ÜÇ RESSAMDAN BİRİSİ…

Bir Anadolu halk ressamı

ZİLELİ NAKKAŞ EMİN

 VE KALEMKARİ SÜSLEMELERİ

Döneminde yaptığı eserlerin altına imza atan iki sanatçıdan birisidir Zileli Emin…

Böyle bir ustanın varlığı, yıllarca bir sokağın isminde yaşayarak, sonradan ne için konulduğu unutulan meçhul isimlerden biri olarak günümüze kadar gelmiş.

Zile Tekke Köyü’nde (Bu köye Şeyh Nusrettin Köyü, Sarin Köyü ve Kırklar Köyü’ de denilmektedir. ) bulunan resimler 1858 yılına aittir ve Zileli Emin’in bilinen en eski resimleri olarak da değerlidir.

Zileli Nakkaş Emin’in Merzifon’da Karamustafa Paşa Camii şadırvanına resmettiği tasviri. ile Beyazıd-i Bestami Türbesi, Amasya Sultan Beyazıd Camii ve külliyesi, Zile Elbaşoğlu Camii, Zile Şeyh Nusreddin Türbesi gibi bir çok cami, medrese ve türbelerde eserleri bulunuyor.

Yazı: Doç. Dr. Kemal Türker (Merhum)

  1. y.y.’da Zile’ de bir nakkaşın yetişmiş olduğunu, ilimizdeki kalem işi duvar resimleri ile ilgili araştırmalarıma başlamadan önce bilmiyordum. Bu usta nakkaşın Zileli Emin isminde bir sanatkâr olduğunu gördüm.

Çok ilginçtir. Zile’ de bir mahallenin ismi de “Nakkaş Mahallesi”dir. Çok önceden beri bu ismin nereden geldiğini, ne sebeple mahalleye “Nakkaş” isminin verildiğini zaman zaman düşünmüşümdür.

Büyük bir ihtimalle bu mahalle, bu usta sanatkârın oturduğu yer olmalıdır. Böyle bir ustanın varlığının, yıllarca bir sokağın isminde yaşayarak, sonradan ne için konulduğu unutulan meçhul isimlerden biri olarak günümüze kadar geldiğini zannediyorum.

Zileli Nakkaş Emin hakkında ilk defa araştırma yaparak, onun çalışmalarıyla ilgili kitap yayınlayan Prof. Dr. Rüçhan Arık olmuştur. Daha sonra Tokat evleriyle ilgili araştırma yapan ve Tokat’ta 1986 yılındaki bir bilgi şöleninde (sempozyumda) Tokat evleri ve Şeyh Nusrettin Türbesi’yle ilgili araştırmaları hakkında bildiri sunan G.Ü. Mühendislik Mimarlık Fakültesi araştırma görevlisi Halit Çal’ da Zileli Emin’den söz etmiş fakat onun kimliği hakkında hiçbir bilgisi olmadığını bildirmiştir.

Zileli Emin, 19 y.y.’da yaşamış, sanatını çevre illere taşımış nakkaştır; halk ressamıdır. Anadolu’da yapılan birçok duvar resminin sanatçısı eserinin altına imza atmadığı halde, eserinin altına imza koyan iki sanatçıdan biridir.

Zile Musa Fakih Türbesindeki ve Zile’nin Tekke köyündeki Şeyh Nusrettin türbesinin doğu duvarında imzası vardır. Buradaki resimleri 1858 ‘de yapmıştır.  Amasya ve  Merzifon’da birçok caminin duvar resimlerinde Zileli Emin’in imzası  vardır.

İmzasını bazen “Arapzade Emin” diye attığı görülmektedir.  “Arapzade” sözü sanatçının acaba Zile’deki Arapoğulları” sülalesi ile bir ilgisi var mı sorusunu akıllara getiriyor. Fakat bu konuda iyi bir araştırma yapmadan bir şey söylemenin doğru olacağını sanmıyorum. Zira bu isimde sülale sayısı tek olmadığı gibi, bu sülalelerle de ilgisi olmayabilir.

Kalem işi tekniğiyle yapılan duvar resimlerinin 18 y.y.’dan itibaren sivil mimarlık eserlerinde yer aldığını görmekteyiz. Teknik farklılıklara rağmen, bize freskleri hatırlatır. Kalem işi duvar resimleri Anadolu halk ressamlarının ürünleridir. Minyatürlerin etkisini taşımasına rağmen, değişik kompozisyonlarıyla batılılaşma döneminin başlangıcında, Anadolu halkının tasvir sanatına yönelişidir. Duvar resimlerimizi batılı anlamda bir tablo, bir resim olarak değerlendirmek doğru olmaz. Işık- gölge, açık-koyu değerleri görmek mümkün değildir. Bu resimler kendi plastik değerleri içinde ele alınmalıdır. Anadolu insanının, bulunduğu mekânı süslemedeki zevkinin inceliğini yansıtması bakımından önemlidir.

Duvar resimlerinin özellikleri ile ilgili bir tahlil yapacak olursak, bu resimler öncelikle minyatür tekniğinin izlerini görürüz. Genel bir şemalaştırma eğilimi vardır. Dağlar, ağaçlar, çiçekler gibi doğa öğeleri en ince ayrıntılarına kadar işlenmekle birlikte stilize edilmiştir. Minyatürdeki gibi resimlerin çeşitli bölümleri farklı bakış açılarından görülürcesine çizilmiştir. Örneğin; Şeyh Nusrettin Türbesinin duvarlarındaki resimler her iki yönden sağ ve sol bakış açısından görülüyormuş gibi çizilmiştir. Ressam için önemli olan kompozisyon bütün içinde ayrı ayrı her öğeyi en iyi biçimde verebilmektir. Bu çalışmalarda kanaatimce minyatürden farklı olarak daha iyi bir biçimde perspektife yer verilmiş, derinlik verme konusunda daha başarılı olunmuştur.

Her şeyden önce yapılan çalışmalar tezyinattır. Sanatçısına daha ziyade nakkaş (kalemkâr) denilmesinin nedeni de budur. Sanatçıyı bir tablo ressamı gibi düşünmek gerekir. Kalem işi çalışmalar, oda kapılarında yüklük ve dolap kapaklarında veya sıva üzerindedir. Tokat’ta yalnızca üç evde bulunan kalemkâri süslemelerde; manzara, cami, şehir görünümleri, İstanbul manzaraları yelkenliler, vazo içinde çiçekler, kâse içinde meyve tasvirlerine yer verilmiştir.

Altında imzası olmadığı halde, Zileli Emin’in kompozisyon özelliği ve üslubunu yansıtan Tokat’taki eserler arasında Yağcıoğlu Konağı, Latifoğlu Konağı ve Madımaklar ’ın evi sayılabilir.

Latifoğlu Konağındaki kalemişi süslemeler; içinde çeşitli meyveler bulunan kâseler, çiçek buketleri ve sıva üzerinde birbirine bitişik üç panoda sırasıyla; kayalıklar üzerinde bir şehir manzarası, boğazda bir yelkenli ile bir cami resmidir

Ocaktaki kalem işleri; Ocağın etrafındaki stilize çiçek motiflerinden oluşan kompozisyon son derece dekoratif ve ilgi çekicidir. Yan yana dizilen eşkenar dörtgen motiflerden oluşan kompozisyonlar adeta çini süslemeleri hatırlatır.

Madımakların Evindeki Kalem İşi Süslemeler:

-Dolaplarla tavan arasındaki sıvalı yüzey de sırasıyla Topkapı Sarayı, Sultan Ahmet Camii, Boğaz’da yelkenlileri gösteren İstanbul tasvirleri,

-Tavanı çevreleyen sıva üzerinde çeşitli motifler, kâse içinde meyve tasvirleri, çiçek buketleri

–   Bu evdeki ahşap dolap kapakları üzerindeki tezyinat gerçekten göz alıcı bir biçimdedir. Vazoda çiçek demetleri, çeşitli meyvelerden başka değişik biçimlerdeki bitkisel motifler son derece süslü bir görünüm sağlar. Ahşap üzerindeki kalem işlerinde motif zenginliği son derece ilginçtir.

Yağcıoğlu Konağı

Bu konakta da sıva üzerine camii ve manzara tasvirlerinden oluşan panolar vardır. Kâse içinde yer alan değişik meyve tasvirleri, daha canlı renklerle tasvir edilmiştir. Tavan ve kemer süslemelerinde ahşap süsleme kalemişi süsleme yan yana bazen iç içe kullanılarak, çok daha zengin, daha dekoratif bir görünüm sağlanmıştır.

Kalemkari süsleme, evlerin tavan ve duvarlarına boya ile yapılan kabartma taklidi süsleme işleridir. Mimarlıkta duvar, tonoz, kubbe gibi düz ya da eğri yapı düzeylerinde kurumuş sıvanın üstüne fırçayla yapılan renkli bezemedir. Selçuklular ve beylikler döneminden örnekleri olduğu gibi, Osmanlılar döneminde de çininin yanında en önemli duvar bezeme yöntemi olarak uygulanmıştır. Osmanlı sanatında geniş anlamda minyatür gibi figüratif; duvar, tavan ya da kitap bezemesi gibi figürsüz her türlü resim (kalem işi nakış) çalışmaları yapılmıştır. Bunları yapanlara ise nakkaş denirdi.

Zileli Emin, Şeyhzade Abdurrahman Efendi ve Ali Miralaygil şimdiye dek Anadolu’nun bilinen üç halk ressamıdır.

Bu beyler, sanatına hâkim “nakkaş” sıfatına sahip cevherlerdir. Kim bilir daha adı sanı bilinmeyen kaç duvar sanatçısı vardır?

KAYNAK:

  • Tokat Kültür Araştırma Dergisi / Bir Anadolu Ressamı Zileli Nakkaş Emin ve Kalemkari süslemeleri / Kemal Türker. Sayfa: 21, 22, 23)
  • Türk Tarihinde ve Kültüründe Tokat Sempozyumu, 2-6 Te3mmuz 1986 / Halit Çal Şehy Nasreddin (Nusret) Türbesi, 427-452.s)
  • Kamil Yaşar Paşay tarafından “ Cumont Stadıa Pontica (Foscıculel) Broxelles 1910, Sayfa:243, Gregoire BCH33/909 Sayfa:25,26,27” den ve “Henri Gregoire Bulletin de Correspondance Hellenique, 33 (1909) Sayfa: 25, 26, 27” yapılan derleme.
Sanal Gezinti

Şeyh Nusreddin Zaviyesi Kalemkari Süslemeleri
Merzifon Kara Mustafa Paşa Cami Şadırvanı
Tokat Latifoğlu Konağı’ndaki Kalemkari Süslemeler

 

Konumu

Ziyaretçi Yorumları

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.